Kullanılmış elektronikleri öyle kolayca atmadığımız bir gelecek hayal edin.
Kullanılmış elektronikleri öyle kolayca atmadığımız bir gelecek hayal edin. Dell, bunun için bileşenleri ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü kez kullanabilmek için topluyor. Ömrünü tamamlamış cihazların malzeme ve bileşenlerini, yeni nesil dizüstü bilgisayarlar, monitörler veya telefonlarda kullanmak üzere yeniliyor ve geri dönüştürüyor. Bu, hiçbir atığın çöpe gitmediği ve oluşan elektronik dağının (dünya çapında yıllık 57 milyon tondan fazla) önemli ölçüde azaldığı bir gelecek anlamına geliyor. Böylece teknoloji hem maddesel olmaktan çıkarılmış oluyor hem de kullandığımız malzemeler güçlü bir döngüsel ekonomiyi besliyor. Aynı zamanda yeni ham madde ihtiyacı da azalıyor.
Tüm bunlar, Dell Technologies’in geçtiğimiz yıl tanıttığı sürdürülebilir bilgisayar tasarımı Concept Luna’da birleşiyor. Şirket, atık ve emisyonları nasıl azaltabileceğine, malzemeleri nasıl yeniden kullanabileceğine ve bir üst seviye inovasyona nasıl ulaşabileceğine dair vizyonunu gösteren bu tasarımını geliştirmeye devam ediyor.
Geri dönüşüm için bilgisayar dakikalar içinde parçalarına ayrılabiliyor
Concept Luna’nın detaylarını aktaran Dell Technologies Müşteri Çözümleri Grubu CTO’su Glen Robson, “Deneyim İnovasyon Grubu mühendislerimiz geçtiğimiz bir yıl boyunca Concept Luna’nın modüler tasarımına daha da incelik kazandırmak için çalıştı. Yapıştırıcı ve kablo ihtiyacını ortadan kaldırmak ve vida kullanımını en aza indirmek için çalışmalar yürüttü. Böylece, bir sistemin onarılmasını ve sökülmesini kolaylaştıran iyileştirmeler sağlandı. Concept Luna, onarım ve demontaj süreçlerini önemli ölçüde basitleştirip hızlandırarak bileşenleri daha kolay erişilebilir hâle getiriyor ve yeniden kullanım imkânlarını artırıyor. Vidalar, yapıştırıcılar ve çeşitli lehimlerle birbirine tutturulan bileşenlerden oluşan bir bilgisayarı günümüz teknolojisiyle parçalara ayırmak, geri dönüşüm paydaşlarının bir saatten fazla zamanını alabiliyor. Geliştirdiğimiz Concept Luna tasarımımızla bu sökme süresini sadece dakikalara indirdik. Hatta tasarım ekibimize kılavuzluk etmesi için bir mikro laboratuvar tahsis ettik ve ortaya, robotların hızlı ve kolay bir şekilde parçalara ayırabileceği bir cihaz çıktı” diyor.
Telemetri özelliği parça israfının önüne geçiyor
Concept Luna’nın sürdürülebilir tasarımını akıllı telemetri ve robotik otomasyonla birleştirerek, sektörde büyük bir değişimi tetiklediklerini ve döngüselliği geniş ölçekte teşvik etme potansiyeline sahip bir tasarım yarattıklarını da belirten Glen Robson, “Tek bir sürdürülebilir cihaz geliştirmek önemli bir şey. Ancak daha da önemlisi, her yıl satılan milyonlarca teknolojik cihaza sağlanabilecek potansiyel etkiden ve bu cihazlardaki malzemeleri gelecekte yeniden kullanım, yenileme veya geri dönüşüm için optimize etmek. Bu noktada Concept Luna’ya kazandırdığımız telemetri özelliği, hiçbir şeyin atılmamasını sağlamaya yardımcı olmak için münferit sistem bileşenlerinin durumunu teşhis etme fırsatı sunuyor. Müşterilerin sahip oldukları teknolojileri kullanma biçimleri farklılık gösterdiğinden, tüm bileşenler aynı anda kullanım ömrünü tamamlamıyor. Örneğin evden çalışanlar, klavye ve monitör gibi haricî bileşenler kullanabiliyor. Ana kartın değiştirilme zamanı gelmiş olsa bile dizüstü bilgisayarın klavyesi ve monitörü neredeyse hiç kullanılmamış hâlde olabiliyor. En basit şekilde ifade etmek gerekirse bu araçlarımızın bakımına benziyor; yeni lastiklere veya frenlere ihtiyacımız olduğunda arabanın tamamını gözden çıkarmıyoruz” diye ekliyor.
Modüler tasarımla üretilen cihazların olduğu bir geleceğe doğru…
“Şu an için Luna sadece bir ‘konsept’ olsa da aslında döngüsel tasarım uygulamalarıyla nasıl daha büyük bir ticari ve toplumsal etki yaratılabileceğine dair uzun vadeli bir vizyon” diyen Glen Robson, temelde neleri amaçladıklarını ise şöyle özetliyor:
“Concept Luna’yla devam eden çalışmalarımız bizi daha fazla cihazın modüler tasarımla üretildiği bir geleceğe yaklaştırıyor. Robotik ve otomasyon özelliğinin eklenmesi, cihazın verimli bir şekilde sökümünü hızlandırmak, bileşen durumunu ve kalan kullanılabilirliği ölçmek ve hangi bileşenlerin yeniden kullanılabileceğini, yenilenebileceğini veya geri dönüştürülebileceğini daha iyi anlamak için bir katalizör görevi görüyor, böylece hiçbir şey boşa gitmiyor. E-atıkları azaltmak için hep birlikte çalışmalar yürütürken bu vizyon, hem bizim hem de müşterilerimiz ve sektör geneli için oldukça önemli etkilere sahip. Tüm bunlar, mühendislerden, heyecan dolu sürdürülebilirlik uzmanlarından ve tasarımcılardan oluşan ekibimize Concept Luna’yı geliştirmeye devam etmeleri için ilham veren keşifler. Dell olarak sürdürülebilirliğin geliştirilmesine ilişkin hedeflerimize ulaşma yolunda ilerleme kaydederken, yenilik yapmaya, tasarım sınırlarını zorlamaya, geri bildirim alma konusunda ısrarcı olmaya ve iş modellerini yeniden ve etraflıca düşünmeye devam edeceğiz. Luna’nın amacı, çığır açan gelişmelere yön vermek ve herkes için daha sürdürülebilir bir geleceği şekillendirmek. Bu yolculuğun bir parçası olmaktan da gurur duyuyorum.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı