Deneyimli sanatçı Nilgün Gümüş, birbirinden farklı kadın portrelerine yer verdiği Gaze başlıklı sergisini sanatseverlerle buluşturdu. 20 Aralık’a kadar sürecek olan sergi, ziyaretçilere eşsiz bir görsel deneyim yaşatmanın yanı sıra, herbir portredeki detaylarla da farklı duyguları eşzamanlı hissetmelerine kapı aralıyor. Bunun yanı sıra sergide elde edilen gelirin de Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) bağışlanmasıyla birlikte yeterli imkana sahip olmayan çocukların eğitimlerine destek olmak amaçlanıyor.
Kadınların mutluluklarını, üzüntülerini ve uğradıkları haksızlıkları tuvale yansıttığını belirten Nilgün Gümüş, sergisine dair şu bilgileri paylaştı: “Kadınların bazen dudaklarının kenarındaki küçücük bir gülümsemeyi, bazen de gözlerindeki bir zerre hüzün belirtisini herbir fırça darbesiyle daha derine işlemeye çalıştım. Sanatseverleri portrelerim vesilesiyle aynaya bakmaya ve iç dünyasına dönmeye davet ediyorum.”
Serginin küratörü Pınar Goodstone ise, “Sylvia Plath’in Sırça Fanus kitabındaki ana karakteri Esther, Joan’ın cenazesinde “Derin bir nefes aldım ve kalbimin eski palavralarını dinledim. Ben-im Ben-im Ben-im” der. Nilgün Gümüş’ün portrelerindeki kadınlar da ‘Ben-im Ben-im Ben-im’ diyor. Portrelerdeki kadınların ifadelerinde ve aralarından bazılarının tarihe geçmiş yaşam öykülerinde aykırı ve öteki olmaktan kaynaklanan iç hesaplaşmayı gözlemlemek mümkün. Nilgün Gümüş, kadınları adeta tek tek stüdyosuna davet etmiş ve onlar hikayelerini anlatırken tuvalin başına geçip dinlediklerini yansıtmış. Kimsenin şahit olmadığı, şehir uyuduktan sonra geceleri cereyan eden buluşmalar portrelerde sonsuzluğa yelken açmış. Kadınların ifadeleri, sonsuzluk, yeniden doğuş, doğurganlık, bir türlü bitmeyen hak arayışı ve bu uğurda verilmiş mücadeleleri düşündürüyor. Portreleri incelediğimizde aynaya bakan bir kadının bakışına şahit olurken, aynı zamanda kendimiz aynaya bakıyor ve sonsuz yansımalar görüyoruz. Karşılıklı aynalardan yansımış her fırça darbesinde beden bulmuş benliklerimizin bakışlarda canlanmasına şahit oluyoruz” dedi.
Nilgün Gümüş’ün Gaze sergisine ev sahipliği yapan Root Karaköy Yönetim Kurulu Başkanı Barış Erdoğdu ise konuya dair düşüncelerini, “Sanat, kültür ve toplum üçgeni bizim vazgeçilmezlerimiz. Böyle bir sergiye ev sahipliği yapmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu gibi projelerin gençlerimize ilham vermesi ve vizyonlarını genişletmesi bizim için son derece önemli. Sanatı ve sanatçıyı her daim destekleyen yaklaşımımızla özellikle kadınların ilham veren dokunuşlarıyla yarattıkları güzelliklere ve birbirinden etkileyici etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Daha önce dünyaca ünlü mural sanatçısı Pesimo’nun kadınlara ve kadınların gücünün kutlandığı bir gerçekliğe armağan ettiği “Barış Ruhu” hareketinin devamı olan sergiye de ev sahipliği yapmıştık. Bunlar bizi çok heyecanlandırıyor” dedi.
Müzik, kültür ve sanatın buluştuğu Root Bodrum’la görkemli bir çıkış yapan Root Hotels, İstanbul Karaköy’de açılan yeni oteliyle misafirlerini karşılıyor. Circle Group Global bünyesinde yer alan Root Karaköy, Necati Bey Caddesi’nde, İstanbul’da konaklamak isteyenlere kapılarını açıyor. Büyüleyici bir İstanbul şehir ve Boğaz manzarasına hâkim konumuyla Root Karaköy, sıcak bir karşılama sağlayan lobisi, devasa cam pencereden ışığı içeri alan yüksek tavanıyla konuklarını otele henüz girerken büyülüyor. Şöminesi ve ahşap tavanıyla dikkat çeken karşılıklı iki oda, lobideki taze çiçeklerin sağında ve solunda konforlu alanlar sunuyor. İstanbul Modern Sanat Galerisi, Galataport, Tarihi Galata Kulesi’ne yürüme mesafesinde yer alan otel, “sanat, kültür, komünite” mottosunu sahipleniyor. Ödüllü mimar ve sanatçı Sami Savatlı tarafından tasarlanan otelin sofistike lobisi, Türk ve Avrupalı ziyaretçilerini ağırlıyor.
1981 yılında Ankara’da doğdu. Lisans ve yüksek lisans eğitimini şehir ve bölge planlama alanında tamamladı. 2009-2012 arasında Kayıhan Keskinok Atölyesi’nde ileri düzey resim eğitimi aldı. Çok sayıda karma sergiye katılmış olup sanatçı halen kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. Sanat yaşamında, modern resmin babası Cezanne’in sanat görüşünü benimser. Çalışmalarında figürcülük ve renkçilik hakimdir. Kadın, yoğun duygu, yabancılaşma gibi yenilenen birkaç konuya odaklanmakla birlikte genel olarak konudan bağımsız şekilde, kendisini heyecanladıran ve büyüleyen her şeyi resmetmeye çalışır.
Yerli ressamın sergisi 20 Aralık’a kadar Root Karaköy’de yazısı ilk önce KadınTR üzerinde ortaya çıktı.