Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, Sağlık Bakanı Dr.
Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın ‘Beyaz Reform’ diye adlandırdığı yeni yönetmeliğin hekim dışı diye tabir edilen yardımcı personelleri memnun etmediğini söyledi.
Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, sağlık bakanlığı tarafından hazırlanan yeni ek ödeme yönetmeliği ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Başkan Özdemir açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Ek ödeme yönetmeliğinin değişmesiyle birlikte Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın tabiriyle içeriğini herkes anlamasa bile ek ödemelerinizi ayın 15’inde alacaksınız demişti. Ancak gelinen noktada pek de öyle olmadı. Belirli bir kesim mutlu olurken, hekim dışı personel diye tabir edilen sağlık personellerinin yapılan iyileştirmeden pek de memnun olmadıklarını görüyoruz. Yönetmelik taban ücret ve teşvik diye ikiye ayrıldı. Birinci basamakta çalışan personeller teşvik alamazken, aile hekimliği sisteminde çalışan aile sağlığı elamanları ve 112 çalışanları başta olmak üzere teşvik ödemesi alamazken, sağlık hizmetleri sınıfı dışında çalışan genel idari hizmetler, teknik hizmetler sınıfı çalışanlarına ne taban nede teşvik ödemesi verildi. Taban ödemelerinin vergiye girmemiş hali 850 liradan ibaret olup, beklentinin çok altında kalmasına sebep olmuştur. Bu ücret ödemesinin tüm sağlık çalışanlarını kapsayarak, 1.basamak personeline en az 1500 lira 2. Ve 3. Basamak hastane çalışanlarına en az 2300 lira olması gerekirdi.
Yeni yönetmelikle hekim arkadaşlarımızın döner sermaye olarak beklentileri karşılanmış, geriye kalan diğer sağlık çalışanlarımız mağdur edilmiştir. Hekimlerin ödemelerinde kimsenin gözü yok, elbette alması gerekiyor, hatta geç kalınmış bir düzenlemedir.”
“112 Teşvik Almalıdır”
112 acil sağlık hizmetleri, pandemi döneminde özveriyle çalışmış, en zor şartlarda, trafik kazalarında, selde, depremde, yangında tüm olağan dışı olaylarda her zaman en önde yer almış ve görevini zor şartlar altında deyim yerindeyse sürekli deplasmanda, altlarından rüzgâr geçen bir şekilde görevini zor şartlar altında hizmet vermiştir. 112’nin özellikli birim olması tamamen unutulmuş, taban ödemeye 40 artırımlı ödeme yapılması ise yetersizdir. Taban ödemeyi yüzde 40’da zamlı alsalar, 1123 lira gibi bir ödeme ellerine geçmektedir. Sürücülük farkı toplu sözleşmede sabit ödemenin yüzde 10’u denmesine rağmen 170 lira gibi bir ücret yansımıştır. Hâlbuki sabit ödemenin yüzde 10’u normal şartlar altında 400 lira gibi bir ücret yansıması gerektirmektedir.
Acil servislerde çalışan personeller teşvik ödemelerinde en az 1000 lira gibi bir ücret alırken, 3. Basamak acil servislerde bu ücret 3 bin liraları bulurken, 112’ye tabana yüzde 40 fazlası ödeme ile 350 lira civarında bir artış yapılması kabul edilmez.
Ayrıca artırımlı teşvik ödeme listesine göre de tüm 112 çalışanlarının muaf tutulması, nöbet tutan personele verilen 0.10 puan artışı, sertifikalı personele verilen 0.10 puan artışı ve servis sorumlularına verilen 0.10 puan artıştan muaf tutulmasına sebep olmuştur. Tüm çalışanlar nöbet tutmakta, tüm personeller en az 4 modülden oluşan sertifikalı personellerden ibaret olup ekstra 300 lira bir ücret kesilmesine sebebiyet vermektedir. Ayrıca istasyon sorumlularına da ücret verilmesi gerekmektedir.
Durumun bu şekilde olması, 112 çalışanlarının hastane acillerinden geri bırakılması anlamına gelmektedir. Toplu sözleşmede kazandığımız özellikli birim katsayı daha önceden acil ve ameliyathane ile aynı olmasına rağmen son yönetmelikle ücret gaspı yapılmıştır. 112 çalışanlarının en az 1500 lirası verilmemiştir.
112 sisteminde çalışan özellikle pratisyen hekimler ve il, ilçe sağlık müdürlüklerinde çalışan hekimlerinde taban ödemeleri düşük kalmış, teşvikten mahrum bırakılmıştır. Her ne kadar taban katsayıları 0.75’den 1’e (bire) çıkarılsa da aldıkları ücretler yetersizdir.
Sendika olarak toplu sözleşmeden doğan haklarımız için danıştaya dava açılacaktır.
“Aile sağlığı çalışanlarına ödenecek ücret yetersizdir. Aile hekimliği sistemi boşalır”
Aile sağlığı çalışanlarına taban ödeme 400 lira civarında bir taban ödeme yapılırken, hasta bazlı olarak 40 – 60 hasta arasında 200 liraya kadar, 61 hasta üstü ise en fazla 400 lira civarında bir ücret alması doktorun hasta bakma sayısına bağlanmıştır.
Aile sağlığı çalışanları bu ücret politikası karşısında ücretleri düşmüş, geçen yılki aldıkları ücretleri alamaz hale gelmiştir. Zaten Ocak 2022 yılında devreye giren sabit ödemeye yüzde 20’lik zamdan faydalanamamış olması çalışanların ücretlerinin erimesine sebep olmuştur. Taban ödeme aile sağlığı çalışanlarında çok düşük kalmış, bu arkadaşlara en az 1500 liralık bir taban ödeme yapılması gerekmektedir. Üstüne bakılan hasta sayısına göre açıklanan rakamların en az iki katı oranında artırımlı teşvik verilmelidir. Aksi halde ücret skalası aile hekimliğindeki sayıya bağlı olarak değişen çalışanlar kendi kurumlarına dönmek isteyecek olup aile hekimliğinde hemşire, ebe ve att kalmayacaktır. Şu haliyle bile boş aile sağlığı merkezi bulunurken artık aile sağlığı merkezlerinde çalıştıracak sağlık personeli git gide azalacaktır.
“Aile hekimlerine teşvik için ayda 1672 hasta”
Aile hekimlerinin aldıkları ücretler baktığı nüfusa göre belirleniyorken, birde hak ettikleri ücreti almak için günlük 76 hastaya bakması istenmiştir. Daha düşük hasta bakanlara da kademeli ücret azaltılması yapılmıştır. Yeni değişiklik zaten nüfusa göre olan işleyişe, tekrar hasta sayısının eklenmesi ile uygulamanın anlamsız hale gelmesine neden olmuştur. Düşünün bir aile hekimini ve aile sağlığı çalışanının bu teşvik ücreti alabilmesi için ayda en az 1672 hasta bakması gerekmektedir. Buda insancıl değildir. Bu rakamı yakalamak çok zordur. Aile hekimlerinin giderler için aldıkları ücretler günümüz şartlarına uyarlanmalıdır. Aile hekimlerinin sayısı düşürülmeli ve yeni aile hekimlikleri açılırken devlet kurumu hariç özel kiralanan yerlerde; kamu yerlerinde ödenen kiralama ücretinin üstü sözleşmeye göre bakanlık tarafından ödenmeli, amortismanlar içinde ek kalem ücreti tahsis edilmelidir.
“Hastane Yöneticileri İstifa Edecektir”
Hastanelerde ve il sağlık müdürlüklerinde çalışan, müdür, müdür yardımcısı ve uzman olarak görev yapanlar son yapılan düzenlemeden muaf tutulmuş, çalışanların ücretleri erimiştir.
Başhekim, başhekim, başkan ve başkan yardımcıları maaşları son ek ödeme yönetmeliği ile neredeyse iki katı oranında azalmış olup, bu kadroların boşalmaması için ek yönergelerle düzenleme yapılmadır.
“Hakkaniyet Sağlanmalıdır”
Sonuç itibariyle yönetmelik şimdiye kadar yapılan ek ödeme yönetmeliklerden hepsinden iyidir. Verilen sabit ek ödemelerin genel bütçeden ödenmesi, sut fiyatlarından bağımsız hale gelmesi, havuzların ayrılmış olması, mahsuplaşmanın kaldırılması, yönetmelik harici yüzde 50 artırım yapma yetkisi sağlık bakanlığına verilmesi gibi önemli düzenlemeleri de beraberinde getirmektedir.
Yönetmelikte en önemli haksızlık taban ücret ödemelerinde yapılmıştır. Düzenleme yapılmadan önce uzman hekimlerin sabit ek ödemeleri 8400 lira iken, sağlık çalışanlarının 4300 lira idi. Yani yarı yarıya gelen ücretlere tekabül etmekteydi.
Yeni ek ödeme yönetmeliğinde, sabit ek ödeme dışında taban ücret olarak sabit döner sermaye uygulamasına geçilmiş; Hekime yüzde 15 vergiye girmiş hali 12100 liralık bir artış yapılırken, pratisyen hekimlere 6000, hekim dışı sağlık çalışanlarına taban ücret 850 liralık artış öngörülmüştür. Buda pratisyene göre 7 uzman hekime göre 14 kata eşdeğerdir.
“Hakkaniyetsizlikte burada başlamaktadır”
Hakkaniyetli bir düzenleme yapılmış olsaydı hekim dışı sağlık çalışanlarını taban ödemesi pratisyen hekimlerinin en az yarısı kadar olması gerekirdi. O da 3000 liradır. Bunun 700 liraya yakını Ocak ayında sabit ek ödemelere yüzde 20 zam ile şuan ki ücret yansıması 700 lira civarındadır. Bu ücreti de düşersek en az alınması gereken ücret 2300 liradır.
İşte o zaman hakkaniyet sağlanmış olurdu. Sağlık personeline 3 bin, pratisyene 6 bin, uzman hekime 12 bin artış skalası doğru olurdu ve bizde sağlık bakanlığını alkışlardık.
Birinci basamak hariç, ikinci ve üçüncü basamakta çalışan personeller için herkesin çalışmış olduğu alana göre bir taban ve teşvik ödemesi verilmiş olması yönetmeliği başarılı kılsa da hakkaniyet açışından bazı eksiklikleri de içermektedir.
Artırımlı ücret skalasında 112 çalışanlarını unutulmuş, palyatif servisi çalışanları kategoride memnuniyetsiz, hekim harici aile hekimliği çalışanları taban ve teşvikte yetersiz kalmıştır. Servis sorumlularına ek ücret verilirken, acil, radyoloji, doğumhane gibi ilgili birim sorumlularına 0,10 puanlık artış yapılmamıştır. Burada tüm birim sorumluları 0,10 puanlık artışı hak etmektedir.
Teşvik ödemede artırımlı ödeme yapılacak olan hizmet sunum alanlarında özellik arz eden birimlere uygulanan katsayı 0.80, Yataklı servislere 0.20 ve diğer ayaktan hizmet sunumların da 0.10 katsayı uygulaması ile Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde çalışan arkadaşlarımızın özellik arz eden birimlerde 3000 TL yataklı tedavi birimlerinde 1000 TL gibi bir ödeme ile aynı hastane çalışanları arasında 3 katı fark oluşmuştur.Burada denge sağlanmalı eğitim araştırma hastaneleri ile diğer ikinci basamak hastanelerimizin yataklı servilerinin katsayısı en az 0.40 olarak uygulanması sağlanmalı ve yataklı tedavi servislerinde ücret artışına gidilmelidir. Özellik arz eden birimler dışındaki çalışanlarımızın katsayıları iş barışını bozacak şekilde düşük tutulmuştur. Burada denge sağlanmalıdır.
Hizmetli, şoför gibi kadrolara taban ve teşvik yansımaz iken vhki ve memur gibi kadroların düşük derece kademelerine, ne taban nede teşvik yansıtılmamıştır.
Kanunda yeri olmamasına rağmen disiplin cezaları alanların ek ücret alamayacak olması da adaletli olmadığı gibi, izin dönemlerinde bu ödemelerin kesilecek olması da hakkaniyetten uzaktır.
Hekim olarak hastanede çalışanlar geç de olsa hak ettikleri ücretleri alırken, birinci basamakta çalışan hekimlerin tabanlarının düşük tutulması ve teşvik ödeme yetersizliği ile mağdur edilmiştir.
Hekim dışı sağlık personellerinin taban ödemeleri çok düşük kalmıştır, hak edilen ve yukarıda belirtiğimiz rakamlar verilirse hakkaniyet sağlanmış olacaktır.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı