İzmirli kuaför Oğuz Han Evcimen, başarılarını her geçen gün yenisini eklerken hedefini dünya olarak belirledi.
İzmirli kuaför Oğuz Han Evcimen, başarılarını her geçen gün yenisini eklerken hedefini dünya olarak belirledi. Türk kuaförlerinin neler başarabildiğini dünyaya göstermek istediğini söyledi.
Oğuz Han Evcimen, “24 Ağustos 1992 yılında İzmir Karşıyaka’da doğdum. Öğrenim hayatımı Karşıyaka’da tamamladım. Emekli kadın kuaförü bir babaya sahip olduğum için bu mesleğin içinde büyüdüm diyebilirim. Genlerden gelen bir durum var aslında ortada. 10-12 yaşlarında çıraklık ile mesleğe giriş yaptım. Liseyi tamamladıktan sonra kadın kuaförlüğünü yapmanın benim için uygun olmadığını fark ettim ve yerine erkek kuaförlüğü yapmayı tercih ettim. 14-15 yaşlarında da bunun için adım attım. İşte o zaman meslek hayatım tam anlamıyla başlamış oldu.”
15 yıldır mesleğini başarıyla yaptığını ifade eden Evcimen, “2008 yıllarında erkek kuaförlüğüne geçtiğimi baz alırsak 15 yıllık mesleki geçmişim var diyebilirim. Son 5-6 yılını tamamen profesyonel bir şekilde sürdürüp mesleki birikimlerime her gün bir yenisini daha ekledim. Bunu yapmayı hala daha sürdürüyorum çünkü kendime yeni bir şeyler katmak beni mutlu ediyor. Kariyerime sağlam adımlarla devam ediyorum”
Başarılarının ardından sponsorluk teklifleri aldığını ifade eden Evcimen, “İlk sponsorluk teklifimi sosyal medya üzerinden Hatice Karataş’tan almıştım. Kendisi Zenix Profesyonel Kozmetik Ürünleri’nin de kurucusu. Hatice Hanım aynı zamanda beni ilk keşfeden insanlardan birisidir. İlk kez sponsorluk teklifi aldığımda bir şeyler başardığımı anlamıştım. Buradan kendisine çok selamlarımı iletiyorum ayrıca bana gözü kapalı güvendiği için teşekkür ediyorum. Mesleğimi severek yapıyorum çok da mutluyum. Zaten çocukluktan beri kuaförlükle uğraştığım için, mesleğim benim bir parçam oldu diyebilirim. Bu bir sanat işi dolayısıyla işimi sevmiyor olsaydım zaten başarılı olamazsınız.”
Disipline önem verdiğini ifade eden Evcimen, “Disiplin zaten olmazsa olmazlarım arasında. Mesela ben her sabah 8:00’de işimin başındayım. İzin günümde bile bana ihtiyaç varsa salona giderim çünkü işimi çok severek yapıyorum. Sevmezsen zaten yapamazsın. Disiplin her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de çok önemli. Usta-çırak felsefesi ile yetiştirildiğim için disiplini tam yerinde öğrendim. Meslek hayatında başarılar elde etmek zaten sıkı bir iş disiplini gerektirir.”
“Eğitim temelim herkes gibi çıraklık eğitim merkezinde başladı. İstanbul, Ankara ve Anlatya gibi çeşitli illerde, bireysel ustaların birebir eğitimlerine ve L’Oréal Paris gibi büyük markaların verdiği eğitim programlarına katıldım. Bilgi birikimimi ve mesleki vizyonumu geliştirmeye ve güncel tutmaya odaklandım. İzmir’de düzenlenen bir yarışmada sergilediğim performans bana üstün başarı madalyası getirdi. Bu durum İzmir Berberler Odası’nın da dikkatini çekmişti. Sahne hayatım ise, İzmir Ege Bölge temsilciliğini aldığımda başladı. İstediğim yerde olduğumu düşünüyorum. İstanbul, Antalya, Gebze, İzmir ve şu an aklıma gelmeyen çeşitli illerde yarışmalara katılarak tüm Türkiye’ye İzmirli kuaförlerin neler yapabileceğini gösterdim. Şehrimize nice başarılar ve övgüler getirdim, getirmeye de devam edeceğim. Bundan onur ve gurur duyuyorum. Sahne hayatımda artık ismim ve mevkim oluştuğu için son 1 yıldır yarışmalara, yarışmacı olarak değil, sahne yönetimi ve sahne koordinatörü olarak davet edilmekteyim.”
TEK HAYALİM DÜNYAYA AÇILMAK
“Tek hayalim var. Avrupa’da düzenlenen yarışmalara katılarak sadece şehrimize değil, ülkemize de derece getirip Türk kuaförlerinin neler başarabildiğini tüm dünyaya göstermek istiyorum. Bu benim en büyük hayalim ve bunu başarana kadar da asla durmayacağımı sizlerin huzurunda tekrar dile getirmek istedim.”
Evcimen açıklamalarına devam ederken sosyal medyanın önemine vurgu yaptı; “Sosyal medya kuaförlük mesleği için çok önemli bir mecra. Eskiden bir saç modelinin yapımını sadece ustadan birebir görüp izleme şansımız vardı fakat şimdi önümüzde yüzlerce seçenek var. Beğendiğimiz bir saç artistinin videosunu internette rahatlıkla bulup izleyebiliyoruz. Yurtdışında yapılan modelleri veya trendleri rahatlıkla takip edebiliyoruz. Sosyal medyada paylaştığımız modellerimiz biz kuaförler arasında da tatlı bir rekabet ortamı yaratıyor aynı zamanda hedef kitlem için güzel bir vitrin oluşturmuş oluyorum. Kuaförlüğe artıları bu yönden yüksek diyebilirim.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
