Köşe Yazıları

Dumlupınar Söylevi’nde okuduğumuz gibi, 30 Ağustos sadece ülkemize ve milletimize değil, dünya tarihine de yön vermiştir. ‘30 Ağustos Zaferi’yle işgal altındaki Anadolu’nun, Trakya’nın yani Ülkemizin coğrafyası değişti. Atatürk, Söylev’inde, Türk milletine geleceğine sahip çıkması için büyük önermelerde bulunmuştur. Bu zaferin...

İşin ilginç yanı, bu sorunun öyle ya da böyle sorulması değil, insanların bu çelişkiyi hep sorgulamaları. –Bir çok yerde gördüklerim, okuduklarım, duyduklarımdan sonra hemen bir bilgi tanımını vermenin o kadar da kolay olmadığını düşünüyorum. Örnek mi? –Örneğin, “bilgi”nin sözlük tanımı...

Özellikle Doğu Anadolu mutfağında çok yaygın olan ve günümüze Selçukludan gelen Tutmaç çorbası misafir sofralarınız için harika bir başlangıç olacak. Son derece sağlıklı ve doyurucu bir yiyecek olan Tutmaç çorbasının adındaki ağırlığa aldanmayın. Son derece pratik bir yapımı var. İşte,...

Kaç gündür elim klavyeye iki satır yazmak için gitmiyor. Her gün bir yerde akşam ediyor, bir başka yerde gözlerimi açıyorum desem yalan değil. Hani dizeler “Her gün bir yere konmak ne güzel./ Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.” der ya, ben...

Türk milleti, hasta değil, ölmüş bir imparatorluktan yeniden doğmuş, 15 yıl gibi kısa bir sürede olağanüstü devrimler gerçekleştirmişti. Dünyanın belki de en ağır bedellerle kurulan tek Cumhuriyetiydi. İnsanlığın hayranlıkla izlediği devrimlerine, gerçekte ne oldu? Cumhuriyetin kanunları neden tozlu raflara kaldırıldı?...

Aşk dolu bir hafta bizler bekliyor. Yaratıcılığımızın da tavan yapacağı güzel bir hafta olacak. Astrolog Dinçer Güner’in yorumuyla, bu hafta bizleri neler bekliyor? 12 Temmuz Pazartesi günü gökyüzünde Merkür ile Jüpiter arasında çok güzel bir etki bulunuyor. Jüpiter balık burcunda...

Her gerçekte olduğu gibi MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ’nde de gerçekleri tereddütlere yer vermeden, Bütün Dünya dergisinin Mayıs ve Haziran ayların yayımladığı belgelerle, net ve açık açık gözler önüne seren sayın Cengiz Özakıncı’nın emekleri taktire değerdir. Belgeleriyle aktardığı bilgiler Türk evlatlarına besin...

Öyle bir dönemi yaşıyoruz ki, insanın kendi kendine sorası geliyor; biz mi yaşıyoruz, yoksa bize sunulan, önümüze konulanlar ile yaşamak mı zorunda kalıyoruz diye. –Yaşamında dilediği bir çok şeyi yapmış, yaşamış, sosyal tatminlere doymuş birisi olarak, bugün bir şeyler beni...

Başlığa ben olsam da bakınca, “dam başında saksağan, vur beline kazmayı” derdim. Yönetici, kaygı vs, ne demek diye. –Aslında yönetici olmak, hep bir kaygı taşımaktır. Kaygı taşımaz iseniz iyi, duyarlı ve başarılı bir yönetici olamazsınız.. –Çünkü, aldığınız kamu adına, şirket...

‘’Okusunlar ki; ulusal birlik temelinde gelişmeye başlayan yurtsever yükselişin insana heyecan veren dayanışmasını görsünler, yalnız olmadıklarını anlasınlar ve bu erdemli duyguyu paylaşsınlar ’’ Metin AYDOĞAN,  MUSTAFA KEMAL ve KURTULUŞ SAVAŞI (I) kitabının önsözünde böyle diyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullara yönelik kaygılarını bize...

Yeni bir güne başlarken arılarla karşılaşmak, yaşamın mücadele yanını bir kez daha hissettiriyor.  Onların bitmek tükenmek bilmeyen vızıltıları, kanat çırpmaları, çiçekten çiçeğe koşmaları her insana örnek olacak nitelikte. Bahçede ağaçların ve çiçeklerin özellikle de ay çiçeklerinin  üzerinin  arılarla dolu olması...

Yönetim, enteresan bir süreçtir. Çünkü, yönetenler kimin adında yönettiklerini bilirler de, yönetilenler kimlerin yönettiğinden habersizdirler. Ne enteresan bir iddia değil mi? –Haklısınız. –Eee, ben sizin haklı olduğunuzu bile bile bu lafı niye ettim!.. –Konu, Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri GENELGE’si (2021/14) –Genelge...

Şimdi gazete ve televizyonlarda, bilmem ne kadar öğrencinin, bilmem ne kadar yerde sınava girdiğinden, bilmem ne kadar üniversite olduğundan söz ediyorlardır. –Gerçekten, o kadar yürek de “pır pır çarpıyordur”!.. –Cumhuriyetin ilk yılları, bugün bilinen, birçok ünlü kişinin de köyden, kasabadan...

Şu insan denilen varlık, toplumsal bir varlık oldu, hele hele Jean-Jacques Rousseau’nun saptaması ile, “ilk çiti çaktı” ya, her şeyin rendi, şekli değişti. –Hırs, kibir, kin, nefret ne var ise yeşerdi de yeşerdi. –Oysa, yemyeşil dağlarda, ovalarda serin yellerin estiği...

Diğer bir deyişle “Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri Kültürel Mübadele Komisyonu” diyerek süslenen ve 1949 yılında Türkiye ile ABD arasında imzalan, Türk milletine hiçbir zaman açıklanmayan ihanet temelli ikili anlaşmalardan sadece biri… Sonsuza dek kapanmaması amacıyla; 4 Türk üye, 4 Amerikalı üye...

50 yıldır AB’ye girmek için verilen her görevi yerine getiren, AB’ye uyum yasaları kapsamında AB’nin bize verdiği her sadakaya el açan, devletin kurumlarında AB fonlarından hibe almak için gençleri proje yarışına sokan bir yönetim sistemimiz var. AB’nin kendi topraklarında yaşayan,...

Yaşamak, sadece gün geçirmek değildir, yaşananlardan ders de çıkmaktır yaşamak!.. Hele bir “adam gibi yaşamak” istersen, yaşam bedel de ödemektir. Ne garip bir ülke isek, o da öde öde bitmiyor!.. –İktidara sahip olanlar keyif sürerken, neden bedelini halka ödemek düşüyor....

İlk nefes aldığımız ve ağlamaya başladığımız doğum mücadelecisinden başlayıp, bilinmeze doğru gittiğimiz son yolculuğa kadarki süreçte tüm çabamız yaşamaya çalışmaktır. Bebeklikle başlayan bağımlı yolculuğumuz büyümeye başlarken bireyselleşme ve ayrışma olarak devam etmektedir. Güven duygusu tam da bu süreçte başlamaktadır. Yetişkinlik...