Ege Üniversitesi (EÜ) akademisyenleri, uluslararası araştırma projeleri kapsamında gerçekleştirdikleri nitelikli akademik faaliyetlerle bilim dünyasına katkı sunmayı sürdürüyor.
Ege Üniversitesi (EÜ) akademisyenleri, uluslararası araştırma projeleri kapsamında gerçekleştirdikleri nitelikli akademik faaliyetlerle bilim dünyasına katkı sunmayı sürdürüyor. EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü Enerji Teknolojileri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hayati Olgun tarafından yürütülen “Yüksek Kaliteli Fosfor Eldesi İçin Fosforca Zengin (P-Zengin) Küllerin Termal İşlemi (PHIGO)” başlıklı proje Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenmeye layık görüldü. Projede tarım ve gıda sektörü için büyük önem taşıyan fosforun, fosfor içeren farklı atıkların yakılarak yanma küllerinden geri kazanılması amaçlanıyor.
Egeli akademisyenleri tebrik eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Kıymetli akademisyenlerimizin büyük bir çevre bilinciyle ürettiği projeler, yalnızca insanlık için değil; doğa için de büyük bir önem arz ediyor. Bu kapsamda Enerji Teknolojileri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hayati Olgun tarafından yürütülen projede fosfor içeren farklı atıkların yakılarak, yanma küllerinden geri kazanılması için süreç ve teknoloji geliştirme çalışmaları yapılıyor. Dolayısıyla bu proje, verimli fosfor çıkarılarak, Avrupa Birliğinin fosfor ihtiyacının karşılanmasına da katkı sağlar niteliğinde olacak. Prof. Dr. Hayati Olgun hocamızı ve ekibini başarıları dolayısıyla tebrik ediyorum” diye konuştu.
“Altı ülke ve yedi ortak kurum katılımıyla gerçekleşiyor”
Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Hayati Olgun, “Avrupa Birliği (AB) fosfor ihtiyacını Ortadoğu, Rusya ve Çin’den ithal ederek karşılıyor. Ekonomik önemi ve tedarik riski nedeniyle fosfor ve fosfat kayaçları Avrupa Birliğinin kritik hammaddeler listesinde yer alıyor. Bu nedenle ‘ERA MIN 3 Proje Çağrısı’ kapsamında kabul gören projemizle ham maddelerin hem ekonomiye hem de endüstriye güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde tedarik edilmesini amaçlıyoruz. Çok ortaklı bir Avrupa Birliği Ar-Ge projesi olan çalışmamız, ülkemiz dâhil altı ülkeden ve yedi ortak kurumun katılımıyla gerçekleşiyor. ‘TÜBİTAK 1001 Projesi’ kapsamında fonlanan projemizin koordinatörlüğünü ise İsveç’in araştırma kurumu ‘SWERIM’ ve biz Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü ve Kimya Bölümü olarak yürütüyoruz” dedi.
Fosforun önemini ve geri kazanım gerekliliğini anlatan Prof. Dr. Hayati Olgun, “Fosfor bakımından zengin tavuk gübresinin ve kanalizasyon çamurunun doğrudan ürün yetiştirmek için tarlada gübre olarak kullanılması, koku ve insan sağlığı açısından son derece zararlı. Bu nedenle tarım ve gıda sektörü için hayati öneme sahip fosforun, fosfor içeren farklı atıkların yakılarak yanma küllerinden geri kazanılması için süreç ve teknoloji geliştirme çalışmaları projemizin ana temasını oluşturuyor. Biz, fosforca zengin küllerden (tavuk gübresi ve kanalizasyon çamuru külü) verimli fosfor çıkararak, AB fosfor ihtiyacının karşılanmasına da katkı sağlayacağız. Bunun için de öncelikle endüstriyel atık yakma sistemlerinden farklı işletme koşulları altında uçucu küller temin ederek, proje ortaklarına gönderecek ve birlikte karakterizasyon çalışmaları yaparak sonuçları karşılaştıracağız” diye konuştu.
“Sonuçları simüle ederek, bir süreç modeli geliştireceğiz”
Bir süreç modeli geliştireceklerini ifade eden Prof. Dr. Olgun, “Tavuk gübresi ve kanalizasyon çamurundan iki farklı yöntemle (yaş ve kuru biyokarbonizasyon) biyokarbon üretimi yapacağız. Elde ettiğimiz biyokarbonları, fosfor açısından karakterize edeceğiz. Projenin son aşamasında ise, elde edilen ana ürünlerin (Beyaz fosfor, P2O5 ve K2O-P2O5) kullanım potansiyelini araştıracağız. Bu kapsamda, proje ortakları tarafından gönderilecek fosfor içerikli ürünlerin çim yetiştiriciliğinde gübre olarak performansını test edeceğiz. Bu çalışmalarımız iş paketi lideri olan proje yöneticisi kurum SWERIM ile birlikte yapacağız. Mevcut ticari ve pilot ölçekli yakma sistemi verileri kullanılarak, fosfor ile zenginleştirilmiş kül ve fosfor çıkarma çalışmalarından elde edilen sonuçları simüle ederek, bir süreç modeli geliştireceğiz” dedi.
“ERA-MIN 3” projesi olan araştırma projesi, Ufuk 2020 Programı alt alanlarından “İklim Değişikliği, Çevre, Kaynak Verimliliği ve Ham Maddeler Alanı” kapsamında desteklenmekte olan ve endüstriyel rekabet edilebilirliği güçlendirerek döngüsel ekonomiye geçmek için Avrupa’da “ham maddelerle” ilgili Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin koordinasyonunu sağlamayı amaçlayan bir ERA-Net Cofund projesi niteliğini taşıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı